Biz aslında Korelileri değil, Çinlileri dövecektik!

Kardeş ülke Güney Kore’de Türkiye algısı son dönemlerde büyük değişkenlik gösteriyor. Yaşanan her türlü olay insanları etkiliyor ve gerçek bilgiye sahip olmalarını engelliyor. Bu durum ise ülkenin imajını bozuyor.

Esasında Koreliler Türkiye’yi sevip saymakla birlikte bu ülkeye yönelik kısıtlı bilgilere sahipler. Bu alanda yapılmış herhangi araştırma olmadığı için genel gözlemlerden yola çıkarak meseleyi izah edebiliriz.

Öncelikle yurtdışı seyahat tecrübesi yaşayan Koreliler arasında Türkiye’yi ziyaret edenlerin sayısı oldukça fazla. Türkiye’yi ziyaret edenlerin ise tercih ettiği ilk üç yer sırasıyla İstanbul, Kapadokya ve Selçuk.

Korelilerin buralarda Türkiye’ye yönelik ilginç tecrübeleri bulunuyor. İyi niyetli ve Türkiye’ye güvenerek seyahat etme mantığıyla hareket eden Koreliler’den duyduğum İstanbul hatıraları maalesef pek parlak değil. Dolandırılma, hırsızlık, sataşma gibi bizlerin de günlük hayatta yaşayabildiği olaylar akıllarda kötü bir anı bırakıyor. “Mükemmel ülke” imajı yerle bir olsa da yine de iyi niyetle anılan ülke halini koruyabiliyoruz. İstanbul’da yaşadıkları kötü tecrübeleri saymazsak Türkiye ile ilgili güzel hatıraları bulunuyor. 

Türkiye’yi ziyaret etmemiş olan fakat çevresinden ve medyadan duyduğu kadarıyla tahmin yürüten Koreliler ise Türkiye’ye yönelik ilginç yaklaşımlara sahip.

Evvela Türk mutfağının zenginliğine hayranlıkla birlikte ülke kültürüne yönelik akıllarda pek çok soru işareti ve yanlış bilgi bulunuyor. İnternette yayılan yanlış bilgilerin kurbanı olarak Türkiye’yle ilgili olumsuz düşünceler oluşabiliyor. Bu bilgiler genelde Batılıların Türkiye ile ilgili yazdığı yanlış gözlem ve fantastik içeriklere sahip. Türkiye’yi Arap veya Hint ülkesi gibi gösteren Hollywood filmi kıvamındaki bilgiler interneti işgal etmiş durumda. Bu da, doğal olarak okuyanların aklında olumsuz bir imaj oluşturmaya yetiyor.

Türkler Asyalı mı yoksa Avrupalı mı?

Bir parçası Avrupa’da bulunan toprakları sebebiyle merak edilen konuların en başında coğrafi aidiyet geliyor. Kardeş ülke Asyalı ise kültürü Kore’ye yakın olabilir. Avrupalı ise “Avrupalı bir kardeş” ülke kimliğine sahip olabiliyoruz.

Türkiye’de farklı etnik unsurlar da mı var?

Türkiye’nin etnik yapısı ayrı bir merak konusu. Etnik bakımdan homojen bir yapıda olan Kore ile kıyas etmeye girişen Korelilerin, Türkiye’nin zengin etnik yapısını öğrenmeleri şok etkisi oluşturuyor. “O kadar farklı unsur bir arada nasıl yaşayabiliyor?” deniyor.

Çok eşlilik yaygın mı?

Türkiye’nin çok eşli bir sisteme sahip olduğu yönünde internette yer alan sayısız yanlış bilgi özellikle Koreli gençlerin aklını karıştırıyor.

Kadınlar çarşaf giymek zorunda mı?

Jackie Chan’in, Liam Neeson’ın ve nicelerinin Istanbul’da çekilen filmlerinden etkilenen Batılı bloggerlar bu konuda da Türkiye’yi fantastik bir ülke konumuna sokabiliyorlar. Bunları okuyan Koreli de haliyle merak ediyor.

Soykırım var mı?

Bu tarihi konuyla asla ilgilenmemiş ve ilgilenmeyecek olan ve hatta Ermenistan’ın varlığından haberdar olmayan gençler son dönemde yaşanan gelişmelerden etkilenerek Türkiye’nin bu konudaki duruşunu merak ediyor. “Reklamın iyisi kötüsü olmaz” mı demek lazım?.

Türkiye’de savaş var

Özellikle Suriye ve terör meselelerinden dolayı Türkiye’de yaşanan olaylar Koreliler’de “Türkiye savaşta mı?” endişesinin oluşmasına sebep oluyor. Medyadaki haberler dolayısıyla Türkiye’nin güvensiz bir yer olduğu yargısına vardığı için Türkiye ziyaretini iptal eden kişi sayısı artıyor. Türkiye’yi gezmek isteyen gençleri ise aileleri uyarıyor. “Türkiye karışıkmış evladım, gitme. Gitsen de, aman olaylara karışma,” minvalinde sürüp giden tartışmalar mevcut.

Korelileri de dövüyorlar mı?

Yine medyanın olumsuz etkisi… 2015 yazında yaşanan, Çinli dövme eylemi sırasında yanlışlıkla Korelilere saldıran öfkeli ve heyecanlı gençlerimizle ilgili akıllarda soru işaretleri dolaşıyor. Aynı gençlerin yaptığı “Biz Korelileri severiz, ama Çinlilere çok benziyorlardı” açıklaması bile meseleyi yumuşatmıyor maalesef.

Türkiye’nin devlet ve millet el ele vererek bir imaj tazeleme çabasına girmesi şart görünüyor. Devlet olarak kamu diplomasisi kanalıyla kendimizi daha iyi anlatacak faaliyetler yapılabilir. Türk filmlerinin Kore’de izlenmesini sağlayacak adımlar da faydalı olur. Millet olarak ise, memleketimize ayak basan turistlere ırk ayrımı yapmadan iyi davranmak ve meşhur misafirperverliğimizi göstermek yeterli olur. “Biz aslında Çinlileri dövecektik,” sözünün, Türkler için bile, ne kadar tüyler ürpertici olduğunu anlatmaya gerek yok.

Mehmet Fatih OZTARSU

You can leave a response, or trackback from your own site.

Leave a Reply

Powered by WordPress | Designed by: Free Web Space | Thanks to Best CD Rates, Boat Insurance and software download