Kafkasya’da Açılım Hamleleri

Rusya son dönemlerde pek çok konuda gerçekleştirdiği açılımları, bünyesindeki en karışık bölge olan Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi’nde de gerçekleştirmektedir. Bu yeni federal bölgede kısa zamanda çokça ilerlemenin sağlanması amacıyla kültürel ve idari konularda yenilikler yapılmakta ve bölge halklarının mevcut durumdan ziyade farklı alanlara yönelmesi hedeflenmektedir. Rus yetkililere göre bölgede hedeflenen yenilikler temelde her türlü ayrılıkçı ve bağımsızlıkçı unsurun sindirilmesi amacını gütmektedir. Dolayısıyla bölgenin refah ve iktisadi istikrara kavuşturulması sağlanacaktır.

Kuzey Kafkasya’nın kronikleşmiş sorunu olan şiddet olayları, özellikle Çeçenistan savaşının bitiminden sonra bölgeye yayılan direniş halinde devam etmiş, bu da Kafkasya Emirliği tarafından yönlendirilmiştir. Emirliğe bağlı silahlı cemaatlerin çoğalması, bölgedeki diğer sorunların da çözümünü zorlaştırmış ve şiddet olaylarıyla beraber pek çok konuda önü alınamaz meselelerin doğmasına sebep olmuştur.
 
Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi’nde dikkat çeken idari atamalar ve gerçekleştirilmesi hedeflenen idari yenilikler yakın gelecekte bölgenin geçen yıllara göre farklı bir şekle bürüneceğinin ve tamamen Rusya yönlendirmeli siyasi hayata entegre edileceğinin habercisidir. Buna ilişkin, federal bölgeyle ilgili olarak İçişleri Bakanlığı’ndaki kritik göreve, Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkan Yardımcısı Sergey Çençik atanmıştır.(1) Karaçay-Çerkes bölgesindeki gelişmeler ise en az Çençik’in atanması kadar önemlidir. Şimdiye kadar pek çok konuda istikrarsızlaşan Karaçay-Çerkes yönetiminin içinde bulunduğu gerilim bir ölçüde, 1999 yılında devlet başkanının Karaçay, başbakanın Çerkes ve parlamento başkanının da Rus olması gerektiği yönündeki düzenlemenin değiştirilmesinden kaynaklanmaktadır.
 
2008 yılında bu kurala uyulmadan Yunan asıllı Vladimir Kayşev’in başbakanlığa atanmasıyla oluşan gerilim, yakın zamanlarda hükümetin istifasıyla son bulmuştur. Kendisiyle ilgili türlü söylentiler bulunan ve bölgedeki önemli görevlere yakınlarını getirdiği iddia edilen devlet başkanı Boris Ebzeyev bu kuralı bozarak Vladimir Kayşev’i göreve getirmişti. Federal bölge valisi Aleksandr Hloponin de yakın zamanda başbakanlık görevini bir Çerkes’in yürütmesi gerektiğini belirtmişti. Hloponin’in vurguladığı esas konular gelecekteki muhtemel değişimlerin de habercisi niteliğindedir. Hloponin, Çerkes bir başbakanla beraber, profesyonel bir kadronun kurulması ve bölgedeki sorunların çözümü için bir koordinasyon kurulunun oluşturulması gerektiğini söylemiştir.
 
Din ve Kültür Ortak Paydası
 
Çeçenistan’daki bağımsızlık mücadelesi Rusya tarafından 2000’li yılların yarısından itibaren şiddetli bir Vahabilik söylemiyle dünyaya yansıtılmış ve buraya yapılacak müdahaleler İslami terörü yok etme bahanesiyle meşrulaştırılmıştır. Bu müdahaleler de Rusya’nın Müslümanlara karşı tutunduğu sert tavrın ne ölçüde olduğunu gözler önüne sermiştir.(2) Bugün ise bölgedeki Müslüman varlığın çeşitli yollarla Rusya’ya kazandırılması yönünde çalışan devlet, konuyla ilgili olarak Rusya eksenli hareket eden liderleri görevlendirmiş ve uluslararası arenada “Rusya’nın İslam’a olan ılımlı bakışı” ifadeleriyle Müslümanlar nezdinde imajını tazelemeye çalışmıştır. Bu konuda Stavropol’de atılan adım önem taşımaktadır. Yirmiye yakın Müslüman topluluğun yer aldığı Stavropol bölgesinde çeşitli mescitlerin bulunması, ancak merkezi bir caminin var olmaması konusuyla ilgili olarak Stavropol Bölge Din İdaresi çalışmalara başlatmıştır. 500 bin civarında Müslüman’ın yaşadığı bölgede dini anlamda adımlar atılması kültürel zeminde yapılan hamlelerle yönelik olarak önem taşımaktadır. Din konusunda diğer önemli gelişmeler ise Caharkale’de yaşanmıştır. Çeçenya Lideri Ramzan Kadirov’un emriyle birkaç imam görevden alınarak yerine yenileri atanmıştır. Denetimlerin devam ettiği bölgede bu değişiklikler bazı imamların “Vahabilik’le mücadelede yetersiz oldukları” gerekçesiyle meşrulaştırılmıştır.
 
Bölgede yerel anlaşmazlıkların çözümüyle ilgili olarak ise Kuzey Osetya ve İnguşetya arasındaki Prigorodni bölgesinin istikrara kavuşturulmasına yönelik çalışmalar başlatılmıştır. Bölge için yakın gelecekte özelleştirilmelerin yapılması ve iki halkın kaynaşmasını sağlayacak olan ticari işbirliğinin oluşturulması planlanmaktadır.
 
İnguşetya’ya yönelik olarak, yakın dönemde buradaki basının daha da özgürleştirilmesi ve zararlı yayınların önlenmesi amacıyla Ahlak Komisyonu oluşturulmuştu. Bu sayede halkın gayri ahlaki ve devlete karşı olumsuz yayınlara maruz kalmasının engellenmesi amaçlanmıştır. Buna benzer başka bir gelişme ise Kabardey-Balkar bölgesinde yaşanmıştır. Rusya’nın film fonu Gosfilmfond Kuzey Kafkasya temsilciliğini Kabardey-Balkar’da açmıştır. Buna ek olarak St. Petersburg Üniversitesi ve Rusya Kültür Bakanlığı’nın girişimleriyle beraber bölgede Film ve Televizyonculuk Bölümü’nün açılması da bölgeye yapılan kültürel katkılardan birkaçıdır.
 
Güney Kafkasya’ya Nüfuz Kolaylaşıyor
 
Rusya’nın Kuzey Kafkasya Projesi’nin bir diğer önemli ayağı da Güney Kafkasya’ya müdahalenin kolaylaştırılması konusudur Güney Osetya’nın 1990’lı yıllarda Rusya’ya Kuzey Osetya aracılığı ile bağlanma talebi mevcut zeminde çeşitli yakınlaşmalarla gerçekleştirilmek istenmektedir. Rusya için de renkli devrimle kaybettiği Gürcistan’a herhangi bir müdahale son derece uygun görünmektedir.(3) Geçtiğimiz ay Güney ve Kuzey Osetya yöneticilerinin Şinvali’de düzenledikleri toplantıda, iki bölgenin gerçekleştirmesi zorunlu olan işbirliği ve entegrasyon sürecinin hızlandırılması gerektiği konularına değinilmiştir. Kendilerini ifade etme konusunda sıkıntı yaşamayan bu bölgelerin, öz denetim ve komşularla olan ilişkilerinde görülen ilerleme kısa vadede önemli gelişmelerin sağlandığını göstermektedir.
 
Buna yönelik olarak Güney Osetya ve Abhazya’nın çeşitli alanlarda sahiplenilmesi ve bölge entegrasyonuna dahil edilmesi yeni projeyle birlikte hız kazanmıştır. Kuzey Kafkasya’daki önemi vazgeçilmez olan Çeçenistan’ın Abhazya ile olan ilişkilerinde görülen ilerleme, içinde bulunduğumuz yeni dönemle ilgili bilgi verici mahiyettedir. İki cumhuriyet yakın dönemde Çeçenistan’da ortaklık konusunda bir protokol imzalamış ve iki yönetimin ilişkilerinin daha da geliştirilmesi gerektiği mesajı verilmiştir.(4) Bölgede yer alan yönetimlerin birbirleriyle olan ilişkilerini geliştirmeleri olağan bir durumdur ancak bu gelişmeleri takiben Moskova’nın Abhazya’ya yönelik olarak 200 milyon rublelik mali yardımı da akıllarda soru işareti bırakmaktadır. Abhazya’nın imarı için harcanacak bu paranın Güney Kafkasya-Rusya ilişkilerinde ne türden değişiklikler olduğunu göstermektedir.
 
Kuzey Kafkasya’daki bu gelişmeler yakın gelecekte Rusya’nın bölgede oluşmasını istediği vaziyeti meydana getirecek ve komşu devletlerle olan ilişkisini de Rusya lehine etkileyecektir. Bu durum, Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev’in Türkiye ziyaretinde de kendisini hissettirmiş, Kafkasya’da Rusya kontrolü olmadan herhangi bir değişimin sağlanmayacağı izlenimi verilmiştir.
 
Mehmet Fatih ÖZTARSU – Kafkasya Uzmanı
 
(2)Hüseyin Beheşti, Ortadoğu Denklemi: Rusya-AB Stratejik Yakınlaşması, Stratejik Düşünce Enstitüsü, http://www.sde.org.tr/tr/haberler/1038/ortadogu-denklemi-rusya-–-ab-stratejik-yakinlasmasi.aspx
(3)Ferit Temur, Kremlin’in Yoğunlaşan “Yakın Çevre” Temasları, Stratejik Düşünce Enstitüsü, http://www.sde.org.tr/tr/haberler/981/kremlinin-yogunlasan-yakin-cevre-temaslari.aspx
(4)Circassian Center, http://www.circassiancenter.com/cc-turkiye/tr.htm, Erişim Tarihi: 13.05.2010.
You can leave a response, or trackback from your own site.

Leave a Reply

Powered by WordPress | Designed by: Free Web Space | Thanks to Best CD Rates, Boat Insurance and software download