Türkiye ve Azerbaycan Askeri İlişkileri

Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerini bu çizgide değerlendirecek olursak, yapılacak ortak çalışmalarda coğrafi yakınlılık elbette büyük önem taşımaktadır. Zira Türkiye’nin Orta Asya devletlerinden çok Azerbaycan’la daha fazla ilişkide bulunması da bu yakınlığın doğurduğu sonuçlardan birisidir…

Türkiye ve Azerbaycan arasında 1991’den itibaren başlayan ortaklıklar çeşitli zamanlarda bazı aksaklıklara uğramış olsa da yeni kurulan otoriteden itibaren sağlıklı akışkanlık sağlanmıştır. Ayaz Muttalibov’un Rusya eksenli politikaları Türkiye ile kurulacak ilişkileri sadece elçilik kurma düzeyinde etkilemiştir.[1] Muttalibov’un kısa süreli yönetimi zamanında Türkiye’de yeni dönemde ortaya çıkmış olan Türk Dünyası politikalarını güçlendirme yönünde çaba sarfetmekteydi.

Ayaz Muttalibov’dan sonra yönetime gelen Ebulfez Elçibey döneminde, Azerbaycan’ın dış politikası Muttalibov’un tam zıddı şekilde Türkiye yanlısı bir çizgi izlemekteydi. Bu yüzden Türkiye ile ekonomi, askeri, siyasi, eğitim ve kültür alanlarında birçok anlaşmalar yapılmış ve icraatlar karşılıklı olarak başlamıştır.[2] Türkiye’nin özellikle askeri alanda Azerbaycan’la yaptığı ilk anlaşmalar da Elçibey dönemine rastlar.

Bu alanda ilk olarak 1992’de Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti arasında karşılıklı askeri eğitim konusunda anlaşma imzalanmıştır.[3] Bu dönemde Ermeni işgali altında bulunan Dağlık Karabağ meselesinden dolayı uluslararası kamuoyunun dikkatini çekme çabalarında bulunan Azerbaycan’ın, Türkiye ile askeri işbirliği konusunda anlaşmalar yapması bölgede tansiyonu yükseltebilecek etkiler de oluşturmuştur. Elçibey’in son dönemleri ve Haydar Aliyev’in ilk dönemlerinde Türkiye ve Azerbaycan arasında askeri işbirlikleri sınırlı sayıda kalmış, mevcut ülke otoritesinin sağlamlaştırılması ve dış politikanın dengelenmesi hedeflenmiştir. Haydar Aliyev’in izlediği denge politikaları sonucunda diğer komşu devletlerle pragmatist şekilde işbirlikleri sağlanmıştır. Ancak askeri alanlarda Türkiye’ye verilen önemi diğer yıllarda yapılan anlaşmalarla göreceğiz. Çünkü Azerbaycan’ın bölgede etkin rol oynaması için Türkiye yolu ile dünya genelinde söz sahibi olan NATO ve ABD eksenine de katılması kaçınılmazdır.

1996’da Azerbaycan Hükümeti ile Türkiye Hükümeti arasında Silahlı Kuvvetlere yardım heyeti mensuplarının faaliyet ve tıp heyetinin eğitimine dair işbirliği protokolü imzalanmıştır. 1997’de Azerbaycan Türkiye sınır hattının iki tarafında kalan onar kilometrelik alan içinde yapılacak sivil ve askeri vasıtaların uçuşunu düzenleyen protokol ve strateji işbirliğinin genişletilmesi hakkında beyanname imzalanmıştır.

Bu zaman içerisinde Rusya ve İran ile yapılan anlaşmalar sadece karşılıklı ilişkilerin temini ve sınırsal problemlerin çözümüne yönelik bir amaç taşımaktaydı. ABD ile yapılan anlaşmalar ise henüz tam olarak karşılıklı askeri ilişkiler niteliğine kavuşmamıştı. Şunu da unutmamak gerekir ki, Azerbaycan’ın 1998 yılına kadar Çeçenistan meselesinden dolayı Rusya tarafından ambargoya tabi tutulması, ülkenin özellikle bu konuda Türkiye’ye olan eğilimini daha da artırmıştır.[4] Gelişmelerden de anlayacağımız şekilde Azerbaycan’ın kurduğu askeri ilişkiler bir ucu Kıbrıs’a diğer ucu Erivan’a uzanan bir diplomatik mesaj niteliği de taşımaktaydı.

Azerbaycan’ın uluslararası platformda ağırlık taşıyan askeri konulardaki girişimleri de 1999’da Azerbaycan Savunma Bakanlığı’na Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından mali yardım yapılmasına ve iki ülke arasında Kosova Türk Tabur Komutanlığı terkibinde Kosova’ya gidecek olan Azerbaycan timinin faaliyetlerine ilişkin protokolle başlamıştır. Kosova’nın bağımsızlığına kadar askerlerini burada tutacak olan Azerbaycan[5] aynı zamanda NATO’nun doğuya genişleme stratejisinde de önem kazanan bir ülke olmuştur. Türkiye ile birlikte dışarıda farklı görevlerde de yer alan Azerbaycan böylece önem taşıyan konumunu daha da sağlamlaştırmaktaydı.

2000 yılında Azerbaycan Savunma Bakanlığı ve Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı arasında TCG AB-34 (P-134) hücumbotunun Azerbaycan’a verilmesi ve:

- Azerbaycan Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri arasında maliye yardımı,

- Aynı taraflar arasında teknik teçhizatın kullanılması,

- Savunma sanayisi işbirlikleri hakkında protokol imzalanmıştır.[6]

2001’de taraflar arasında mali yardım protokolü ve Nahcivan 5. Ordu Bölgesi’nin geliştirilmesine dair protokol, 2002’de Türkiye’nin mali yardımları ve taraflar arasında harp tarihi, askeri arşiv, askeri müze ve askeri matbuat alanlarında işbirliği protokolü, 2003’te ise Azerbaycan Devlet Sınır Hizmeti’ne Türkiye tarafından eğitim, uygulama ve teknik alanlarda yardım sağlanması, mali yardım konusu, karargahlar arasında keşfiyat mevzusunda işbirliği ve Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye arasında Doğu Batı enerji hattının güvenliği konusunda işbirliği anlaşmaları yapılmıştır.

1999 yılından itibaren bu anlaşmalarla hızlı ilerlemeler kaydeden Azerbaycan’ın girişimlerine karşın 2003 yılında Ermenistan ile Yunanistan arasında “Ermeni askerlerin Kosova’daki Yunan barış gücünde görev almaları” konusunda bir anlaşma imzalanmıştır.[7] Ermenistan Parlamentosu’nun 13 Aralık 2003′te onayladığı anlaşmaya göre, 30 civarında Ermeni askeri, Ocak 2004′ten itibaren Ermenistan Savunma Bakan Yardımcısı Artur Agabekyan’ın attığı imza doğrultusunda Kosova’ya gitmişti ve bu Güney Kafkasya bölgesinin Avrupa-Atlantik entegrasyonuna verilen destek olarak açıklanmıştı. [8] Azerbaycan ordusunun Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından modernize edilmesine karşın Yunanistan da Ermenistan ordusuna çeşitli katkılar sağlamak için harekete geçmiş ve askeri işbirlikleri siyasi problemler konusunda da etkisini hissettirmeye başlamıştı. Bu dönemde ülkelerin karşılıklı yardımlaşmaları ileride enerji ve ticari konulardaki etkileşimlerle birlikte farklılıklar gösterecekti.

11 Eylül saldırılarından sonra ABD’nin terörle mücadele politikasına tam destek veren Azerbaycan, bu zamandan itibaren terörle mücadele ve barış tesisi için ekiplerini Afganistan’a göndermiştir. Bununla birlikte hava sahasını ABD’ye açan Azerbaycan, Türkiye ile şimdiye kadarki askeri işbirliklerinin oluşturduğu donanım ve bölgesel aktör olma fırsat üstünlüğünü değerlendirme yolunda çabalar sarfetmektedir.

2004 ve 2005’te Türkiye’nin mali yardımı ve askeri teçhizat konusunda ve 2006’da askeri teçhizat, tıbbi heyetin uygulamaları işbirliği ve mali yardımlar konularıyla birlikte olağanüstü hal uygulamaları hakkında ortak protokol imzalanmıştır.[9]

2006 yılından itibaren bölgedeki şu gelişmeler, işbirlikler konusunda yeni boyutların oluşmasını sağladı:

- Azerbaycan’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yönelik açılımları,[10]

- Türkiye’nin ABD’den füze alma girişimleri,

- Rusya’nın doğalgaz siyaseti sonucu Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye arasında oluşan yeni ilişkiler.

Aynı yıl Yunanistan’ın Azerbaycan ile doğalgaz boru hattı projesi konusunda attığı adımlarla beraber Kafkasya’daki yeni ilişkiler tamamen Azerbaycan’ın lehine oldu. Çünkü bu gelişmelerle beraber Atina, Ermenistan konusunda daha temkinli davranacak ve Erivan da kendilerine yarar sağlayacak yeni bir uzlaşmacı yol izlemek zorunda kalacaktı.

Bağımsızlığından itibaren Azerbaycan’ın izlediği askeri işbirlikleri politikası, bölgesel güçleri ele aldığımızda tamamen bir dengeler tablosu oluşturmaktadır. Türkiye’ye verdiği önem Azerbaycan’ın uluslararası arenadaki tavrını da net bir şekilde belirlemiştir. Örneğin, Ermenistan’a Yunan askeri yardımları konusunda Kıbrıs kartını kullanabilen Azerbaycan bununla birlikte ABD ve NATO desteğini de elden kaçırmamış, Karabağ konusunda Ermenistan yanlısı davranan Rusya’ya karşı da alternatifler üretebilmiştir. Diyebiliriz ki, askeri işbirlikler konusunda Ebulfez Elçibey döneminin Türkiye yanlısı politikaları ve Haydar Aliyev’in bir bütün olarak bölgeyi ele alan denge politikaları, önümüzdeki yılların Kafkasya’sında Azerbaycan için çok önemli bir temel ve tecrübe sağlayacaktır.

Mehmet Fatih ÖZTARSU – Kafkasya Uzmanı

[1] Hüseyin Adıgüzel, Azerbaycan Dosyası, İleri 2000 Dergisi, http://www.ileri2000.org/27/adiguzel27.htm, Erişim tarihi : 17.11.2009.

[2] Prof. Dr. Mustafa Aydın ile Azerbaycan, Ermenistan, Türkmenistan, Rusya ve Doğu Türkistan’a Bakış, TÜRKSAM, http://www.turksam.org/tr/a1784.html , Erişim tarihi : 15.11.2009.

[3] Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı resmi internet sayfası, Türkiye ile iki taraflı anlaşmalar.

[4] Ayhan Karaca, Azerbaycan’da Ekonomik Dönüşüm Süreci ve Reformların 10 Yılı, Günaskam, http://www.gunaskam.com/tr/index.php?option=com_content&task=view&id=125&Itemid=46, Erişim Tarihi:17.11.2009.

[5] Askerhaber, http://www.askerhaber.com/kosova/kosova-icin-buradayiz.html, Erişim tarihi : 18.11.2009.

[6] Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı resmi internet sayfası, Türkiye ile iki taraflı anlaşmalar.

[7] Cavid Veliyev, Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan Birlikteliği Karşısında Atina-Erivan Yakınlaşması, TUSAM.

[8] Yunan-Ermeni İttifakı Kosova’da, Diplomatik Gözlem, http://www.diplomatikgozlem.com/haber_oku.asp?id=2792, Erişim Tarihi: 20.11.2009.

[9] Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı resmi internet sayfası, Türkiye ile iki taraflı anlaşmalar.

[10] Radikal Gazetesi, KKTC-Azerbaycan Uçak Seferleri , http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=162838, Erişim Tarihi : 20.11.2009.

You can leave a response, or trackback from your own site.

Leave a Reply

Powered by WordPress | Designed by: Free Web Space | Thanks to Best CD Rates, Boat Insurance and software download