Tarihin En Şaşırtıcı Savaşı: Salsu Zaferi ve Türk-Kore Dostluğunun Temelleri

Dünya askeri tarihinde en şaşırtıcı ve yıkıcı savaşlar arasında Çin ve Kore arasında gerçekleşen Salsu Savaşı da gösterilmektedir. Çin’in yüzyıllar boyu süren yayılmacı ve komşu yönetimleri zorla tahakküm altına alma politikası, 7. yüzyılda ülkenin kuzey sınırına dayanan Kore gücünü de yok etme amacı güdüyordu. İç karışıklıklar ve isyanları yeni zaferlerle bastırmak isteyen Çin yönetimi sürekli savaşlar yoluyla kuzeye doğru genişlemeyi planlıyordu. Aynı zamanda Kore’de birbirleriyle mücadele halinde bulunan krallıkların yaşadığı sorunlar onları Çin için kolay lokma haline getiriyordu. Ancak 612 tarihinde Kore’de kesin hâkimiyet kurmak için bir milyon kişilik ordu oluşturan Çin, tarihinin en büyük felaketlerinden birini yaşayacaktı.

5. yüzyıldan itibaren siyasi çalkantılarla boğuşan Çin, tüm dikkatini ülke içinde birliği sağlamaya ve çevre bölgelerdeki Türk akınlarını durdurmaya yönelttiği sırada Kore’nin kuzeyine hükmeden Koguryo Krallığı etki alanını Mançurya’ya taşımıştı. Bu da Çin’in tehdit listesine Koguryo’yu da eklemesini sağlıyordu. Kore yarımadasının orta ve güney kesimlerine hükmeden Şilla, Bekçe ve Gaya Konfederasyonu coğrafi olarak Çin’le bağlantı halinde olmadıkları için Koguryo Krallığı Kore’nin bölgeye geçiş kapısıydı.

Sui-Koguryo Mücadelesi

Dünya askeri tarihinde önemli bir yere sahip olan Büyük Salsu Zaferi Çin ve Koguryo Krallığı arasında gerçekleşen savaşlar serisinin ikinci kısmını teşkil etmektedir. Tarihte Sui-Koguryo Savaşları olarak adlandırılan savaşlar 598-614 yılları arasında gerçekleşmiş, Çin ve Kore tarihinde önemli kırılmalar meydana getirmiş, Çin’in Sui hanedanlığının yıkılmasına ve Kore krallıklarının Asya’da daha etkin hale gelmesine sebep olmuştur.

612 yılında Çin için büyük stratejik öneme sahip olan ve Kore ile Çin arasında önemli bir geçiş noktası olan Liaodong yarımadasında hâkimiyet kurmak için meydana gelen savaş, Çin ordusunun büyük oranda yok olmasıyla neticelenmiştir.

604-618 yılları arasında hüküm süren Çin’deki Sui hanedanlığı imparatoru Yang-di döneminde bugünkü Kore yarımadasının kuzey ve kuzeybatı topraklarına sürekli saldırı yoluyla Koguryo Krallığı’nın zayıflatılması amaçlandı. Koguryo’nun fethi ile doğrudan güneye inebilecek olan Çin ordusu burada bulunan Şilla ve Bekçe krallıklarını da ezerek tüm Kore yarımadasına hükmedebilecekti. Konum itibariyle Kore’nin güvencesi olan Koguryo’nun tampon bölge rolü ileriki yıllarda Çin’in Kore konusunda daha dikkatli olmasını sağlayacaktı.

Çin’in Rahatsız olduğu Türk-Kore İttifakı

589-618 arasında yönetimde bulunan Sui hanedanlığı döneminde Çin’de önemli atılımlar gerçekleştirildi. Hanedanlığın imparatorları olan Wen, Yang-di ve Gong tarafından sağlamlaştırılan devlet kurumları ve tarımda verimli projelerin oluşturulmasına ek olarak Çin Seddi’nin güçlendirilmesi ile Büyük Kanal projeleri de bu kısa yönetim süresine sığdırıldı. Ancak özellikle Yang-di döneminde Kore ile mücadeleler için yapılan masraflar ve oluşan kayıplar dramatik bir şekilde hanedanlığın sonunu getirdi.

Yangtze Nehri ve Doğu Çin Denizi’nde önemli askeri harekâtlarda bulunan ilk imparator Wen’den sonra tüm dikkatini kuzeye yönelten imparator Yang döneminde devletin en önemli sorunlarından biri Türk kabilelerin yoğun saldırılarıydı. Bu sorundan daha büyük olanı ise Koguryo Krallığı’nın hem Göktürklerle hem de farklı bölgelerdeki Türk kabileleriyle olan sağlam ilişkileriydi. Zaten hem Wen hem de Yang döneminde Koguryo Krallığı’nın Türklerle ittifak ederek Çin’in kuzey topraklarını taciz etmekten vazgeçmeleri istenmiştir.

Sui yönetiminden önce Çen hanedanlığı ve diğer parçalanmış Çin yönetimleriyle iyi ilişkileri bulunan Koguryo Krallığı, Sui’lerin idareyi ele almasıyla sınırlarda olağanüstü duruma geçmiştir. Bu durumda da Çin ve Kore arasındaki stratejik Liaodong yarımadasına yönelik ilgi artarak devam etmiştir. Bu vaziyet Çin için büyük bir tehdittir. Çünkü Koguryo da krallıktan ötesini arzuladığı için genişleme politikasından vazgeçmemiştir.

Göktürk-Kore İlişkisi

Çin, 598 yılında Koguryo’ya karşı giriştiği askeri harekâttan hastalıklar ve olumsuz iklim şartları sebebiyle beklediği karşılığı alamadı. 604 yılında tahta çıkan imparator Yang ise geçmişte eksik bırakılan harekâtı tamamlamadan önce Koguryo’ya yeniden uyarıda bulunarak Türklerle işbirliğinden vazgeçmesini istedi. O dönemlerde Batı Göktürk Kağanlığı ile mücadele yaşayıp Çin desteği alan Yami Kağan (Kimin Kağan), Sui sarayına bağlılığı ile biliniyordu. Çin Göktürkler arasında derin ayrılıklar oluşturma politikasını ustaca uyguluyordu. İç mücadelelerle uğraşan Göktürklerin bölgede diğer krallıklarla ittifak kurması son derece zordu. Ancak yine de Koguryo Kralı Yongyang ile Doğu Göktürk Kağanlığı lideri Yami Kağan ve ardılı Şipi Kağan arasında gizli bir ittifak olduğu yönünde istihbarat sürekli Çin’e ulaşıyordu.

Büyük Savaş Hazırlığı

Diplomatik yollarla zaman kazanmaya çalışan imparator Yang, yapımı büyük oranda tamamlanan ve Güney Çin ile Kuzey Çin’i birbirine bağlayan Büyük Kanal projesiyle yeni bir savaşın hazırlığına başladı. 611 yılı itibariyle güneyden bol miktarda asker ve erzak takviyesi sağlayan Yang, zorunlu ve maaşlı askerlik gibi yollarla devasa bir ordu oluşturup Koguryo’nun başkenti Pyongyang’ı ele geçirmek için harekete geçti. Bunun yolu da Kore’ye geçişin sağlanacağı Liaodong yarımadasının fethi ile mümkündü. 1.130.000 askeri Pekin civarında toplayan Yang, Kore’ye saldırı için Mançurya’da hazırlıklara başladı. Pekin’den Liaodong’a kadar 500 kilometre kadar mesafe alması ve Koguryo kalelerini zapt etmesi gereken Çin ordusunun manevra kabiliyeti ise oldukça yavaştı.

Çin ordusunun hareketiyle, şimdiye dek Çin sınırları içine kadar akınlar yapan Koguryo askerleri de Liaodong yarımadasındaki Liao nehrinden doğuya doğru çekilmek zorunda kaldı. Mevsim şartları Korelilerin lehine gelişti. Liao nehrinin buz tutan yüzeyi eridi ve sular akmaya başladı. Çin ordusu ise bu durumdan dolayı nehir geçişleri için köprüler yapmak zorunda kaldı ve ordu birlikleri sınırlı sayıda ve oldukça yavaş geçiş sağlayabildi.

Mançurya’dan Koguryo sınırına kadarki bölgeye mevzilendiren Çin askerleri, sınıra varmadan pek çok Koguryo kalesinde tuzağa düşürüldü. Askerlerin bir kısmını kalelerde ve nehir-bataklık gibi bölgelerde Korelilerin tuzağıyla kaybeden imparator sürekli olarak strateji değiştirmek zorunda kaldı. Koguryo’nun bu tuzaklarda Türklerden ve kendilerine bağlı olan Çin kabilelerinden destek aldığı belirtiliyor. Çinliler yaklaşık altı aylık sınır kuşatması boyunca tek bir Koguryo kalesini bile ele geçiremedi. Girilen kalelerde ise Çin askerleri, kurulan tuzaklar sonucunda katledildi.

Kore’ye Deniz Kuşatması

Aylar süren kara kuşatmasıyla hoşnutsuzluğu artan Çin askerlerinin moralini yükseltmek için yeni yollar arayan Çin imparatoru Yang, daha hızlı yollardan Kore’ye ulaşmak istiyordu. Bu sebeple kuzeyden kara ordusu yavaş ilerlemesini sürdürürken ek olarak 200 bin kişilik filo ile Sarı Deniz üzerinden Kore’nin iç bölgelerine akan Taedong Nehri’ne girilmesi emrini verdi. Bu stratejiyi uygun şekilde çalıştıran Çin askerleri bir süre sonra başkent Pyongyang’a girdi. Şehri boş bulan Çinliler Korelilerin ufak tuzakları karşısında onları bozguna uğratırken, aniden nehrin kuzey doğu yakasından gelen askerlerle çarpışmak zorunda kaldı. Sayıları binlere düşen ve kaynakları tükenen Çinliler geri çekilmek zorunda kaldı. Erken zafer girişimi işe yaramadı.

Kara ordusu ise Kore’nin kuzey hattındaki Yalu nehrinden ülkeye girdi. Çin’den erzak ve silah takviyesinin gelişi, bunların Kore içine yapılacak seferde Koguryo tuzaklarından nasıl korunacağı sorusunu gündeme getirdi. Kore tuzakları Çinlilerin en büyük sıkıntısı olmuştu. Bu yüzden erzakın işçi ve hizmetliler yerine askerlerce taşınması emri verildi. Emir askerin yükünü daha da artırdı, yük taşımak istemeyen asker erzakları bulundukları yerde bırakınca kısa sürede açlık sıkıntısı başladı. Asker ölümleri arttı. Hastalıklar başladı. Orduda moral kalmamıştı.

Efsane Komutan Ilçi Mundok

Bu sırada Çinlilere ateşkes teklif etmeye hazırlanan Koguryo Kralı Yongyang, Mareşal Ilçi Mundok’u (Eulji Mundeok) görevlendirdi. Ateşkesi kabul etmeyen Çinlilerin kendi ayaklarına kadar gelen Ilçi’yi tuzağa düşürüp ele geçirme planları işe yaramadı. Aslında Çinlilerin bu durumu tam bir akıl tutulmasıydı. Parça parça Kore’ye girebilmişler ve ana komuta kademesiyle irtibatları azalmıştı. Ilçi’nin ani gelişinde dahi nasıl davranılacağı kestirilememişti.

Ilçi’nin ise esas amacı Çin ordusunu ateşkes teklifiyle oyalarken Koreli keşif birliklerinin genel vaziyeti başkente ulaştırmalarını ve başkente giden yollarda daha büyük tuzak kurmalarını sağlamaktı. Bu konuda Ilçi’nin Çinli komutanlara gönderdiği ve onları hem şaşırtmak hem de kışkırtmak için yazdığı bir şiir bugün dahi popülerliğini koruyor:

İlahi planların cenneti hedefler/Zekice yaptığın hesaplar dünyayı sarar/Her savaşı kazanırsın, savaş liyakatin harikadır/O halde neden şu duruma razı olup savaşı durduramazsın?

Hem şiirle hem de yalan vaatlerle Çin ordusunu şaşırtmayı sürdüren Ilçi, gönderdiği mektupların karşılığını Çin ordusunun çeşitli bölümlere ayrılmasıyla aldı. Çok yorgun, aç ve hasta olmasına rağmen, inat ederek ayrı bölükler halinde başkente ulaşmaya çalışan Çin askerlerini gerek orman içlerine çekerek gerekse farklı arazi şartlarında zora sokuyordu. Bu şekilde bölükler arasındaki irtibatın kopması Koguryo’nun işini daha da kolaylaştırdı. Onları en vahşi usullerle yok ediyordu.

Çin Ordusu Yok Ediliyor

Başkent Pyongyang’a yakın bir mesafede bitkin düşen Çin ordusu sürekli olarak Korelilerce hırpalanıyordu. 300 bin kişilik ordu Pyongyang’ın kuzeyinde bulunan Salsu Nehri’ne (bugünkü Chongchon) vardığı zaman, nehir yatağındaki su seviyesi çok düşük ve sığ idi. Aslında Koreliler nehir üzerindeki baraj yoluyla su akışını kesmişti. Mareşal Ilçi Mundok, Çin ordusu bölükler halinde nehir yatağı üzerinde yol alırken ve yarısına varmışken baraj kapaklarının açılmasını emretti. Nehre doğru akıp sel etkisi oluşturan su yorgun Çin ordusunun bir kısmının boğulmasına ve diğerlerinin dağılmasına sebep oldu. Dağılan askerlere şaşırtıcı bir baskınla hücum eden Kore ordusu Çin ordusunu neredeyse yok etti. Çin ve Kore tarihi kaynakları sadece 2700 civarında askerin sağ kalabildiğini belirtiyor. Bu zaferle Mareşal Ilçi Mundok, Çin’e karşı mücadelenin sembol ismi haline geldi. Diğer savaşlarda gösterdiği inanılmaz deha ve edebi kabiliyetiyle bugün de en önemli komutanlar arasında gösterilir.

Salsu’daki bozgunla daha da hırslanan Çin imparatoru Yang, Kore’ye bir ve iki yıl sonra düzenlediği iki farklı seferde de başarısız olunca, iç siyasetteki baskılar sebebiyle Koguryo’ya ilişemedi. Yaptığı önemli projelere ek olarak tüm enerjisini iç isyanlar ve Türklerle Korelilere karşı mücadeleye harcayan Sui Hanedanlığı ise Yang’ın 618 yılındaki ölümüyle güç kaybederek ortadan kalktı.

Sonraki yıllarda bölgesinde güçlenen ancak diğer Koreli krallık olan Şilla’ya tabi olarak Birleşik Şilla adıyla Kore’nin birleşmesine katkı sağlayan Koguryo, bölgedeki Türk yönetimleriyle önemli işbirlikleri sağladı. Türk-Kore dostluğunun en eski temelleri, Koguryo’nun tarihinde gizlidir.

Çin Ordusunu Yok Eden Baraj

Komutan Ilçi Mundok’un son derece şaşırtıcı olan baraj taktiği askeri tarihte önemli bir yere sahiptir. Yapılan araştırmalar, Mundok’un bu barajı daha önce Çin saldırısına uğrayan Koguryo dâhilinde savaş tuzağı olarak kurduğunu gösteriyor. Yani tarım ve sulama amaçları için değil. Dikkat edilirse, Mundok Mançurya’dan itibaren Çin ordusunun yavaşlaması, bölünmesi ve zaman kaybetmesi için her türlü yola başvuruyor. Bu sayede stratejik oyunlarla onların aç ve yorgun kalmasını da sağlamış oluyor. Ateşkes teklifi yaptıktan sonra da hızlıca güneye geçip son darbeye hazırlanıyor. Korelilerin hiçbir kayıp vermeden Çin’e indirdiği bu darbe, bugün Koreliler arasında saygıyla anılıyor. Hem de ismini anmak dahi yetiyor.

1950’de Tarih Tekerrür Ediyor, Türkler ve Koreliler Çin’e Karşı

Tarihin ilginç bir tekrarı ile aynı yerde ve aynı isimle (Battle of the Chongchon River) 1950 yılında yine aynı taraflar arasında başka bir savaş daha yaşandı. Çin’e karşı Birleşmiş Milletler gücü olarak Güney Kore-Türkiye-ABD’nin mücadelesiyle yaşanan savaş Çin’in galibiyetiyle sonuçlandı. Tarih tekrar etmiş, ancak Çin sanki 1338 yıl öncesinin intikamını almıştı, hem de Kore’yi ikiye bölerek. Koreliler için “deja vu” durumu gerçekleşmişti.

Salsu Zaferi Kore tarihinde olduğu kadar dünya askeri tarihi için de en önemli askeri başarılar arasında sayılıyor. Uygulanan savaş ve gerilla taktikleri, Mançurya’dan Kore yarımadasının iç bölgelerine kadar coğrafi şartların düşman aleyhine kullanılması, Türk ve bazı Çin boylarıyla kurulan ittifaklar ve karada olduğu kadar deniz savaşçılığı için nehir ve körfezlerin en uygun biçimde kullanılması zafere giden yolda büyük önem taşımaktadır. İlgili dönemde büyük baraj kullanımı ve muhtemel bir savaş taktiği olarak baraj sularının değerlendirilmesi ise özellikle Batılı ülkelerin askeri tarihçileri tarafından takdir edilmektedir. Buna ek olarak Kore tarihçilerinin bugün yaptığı araştırmalarda Kore savaş stratejilerinde Türklerden de faydalanıldığını ve Orta Asya’daki çeşitli Türk devletleriyle bugün gün yüzüne çıkmayan pek çok ittifakın gerçekleştiğini belirten basılı ve görsel yayınlar artmaktadır.

Notlar:

(University of Illinois Urbana-Champaign araştırma görevlisi olan Chamee Yang’a Salsu etimolojisi ve Kore tarihindeki önemine dair destekleri için teşekkür ederim.)

(Komutan Ilçi Mundok’un şiirini çeviren şair Muhammed Murat Gözübüyük’e teşekkür ederim.)

Kaynakça:

Christopher P. Atwood, The Earliest European Reference to “Korea”, https://www.academia.edu/11055584/The_Earliest_European_Reference_to_Korea_, Erişim: 24.08.2015

Dan. C. Park, The Wood Bracelet, Archway Publishing, 2015, sf. 66-67

Konstantin Asmolov, The System of Military Activity of Koguryo, http://world.lib.ru/k/kim_o_i/ak9.shtml, Erişim: 30.08.2015

Korea’s Greatest Military Leaders, http://blogs.transparent.com/korean/koreas-greatest-military-leaders/, Erişim: 10.08.2015

Kyung Moon Hwang, A History of Korea, An Episodic Narrative, Palgrave Macmillan, 2010, ISBN 9780230364523

Lee Wha Rang, The Forgotten Glory of Koguryo, Association for Asian Research, http://www.asianresearch.org/articles/1852.html, Erişim: 30.08.2015

Peter H. Lee, Sourcebook of Korean Civilisation, Volume 1: From Early Times to the Sixteenth Century, Columbia University Press, 1993.

Shin Hyong Sik, A Brief History of Korea, Ewha Womans University Press, 2005

Salsu Savaşı’nın yap-bozuyla ilgili reklam, https://www.youtube.com/watch?v=SpoFiBNIZYI, Erişim: 26.08.2015

Salsu: Eulji Mundeok and the Great Battle of Salsu, http://www.hanbooks.com/saeumuandgrb.html, Erişim: 25.08.2015

Ulchi-Focus Lens, http://www.globalsecurity.org/military/ops/ulchi-focus-lens.htm, Erişim: 28.08.2015

Wang Zhenping, Ambassadors from the Island of Immortals: China-Japan Relations in the Han-Tang Period, University of Hawaii Press, 2005

고구려-전쟁, https://www.youtube.com/watch?v=nifo1zqzT5A, Erişim: 02.08.2015

연개소문은투르크에사신을보냈나, https://www.youtube.com/watch?v=C_AgNg0QZZM, Erişim: 31.08.2015

고구려와수나라의전쟁, https://www.youtube.com/watch?v=LdpkS_3x44E, Erişim: 04.09.2015

Mehmet Fatih ÖZTARSU

You can leave a response, or trackback from your own site.

Leave a Reply

Powered by WordPress | Designed by: Free Web Space | Thanks to Best CD Rates, Boat Insurance and software download