Kış Gelmeden Ermenistan’a Bahar Gelir mi?

Ermenistan’da yaşanan ekonomik sıkıntılar halkın protesto kültürünün gelişmesine büyük fayda sağlıyor. Gün geçtikçe bilinçlenen ve ülkeyi yönetme becerisini kendisinde görmeye başlayan halk, Sovyet sonrası dönemde ilk defa liderler ve oligarklarla hesaplaşmanın önemini anlar hale geldi.

Son iki ay içerisinde, temelde ekonomik sıkıntıların olduğu, pek çok konu ilginç biçimlerde protesto edildi. Mayıs ayında Rusya’dan alınan doğalgaza yönelik zam duyurusuyla başlayan protestolar, yönetimin kademeli şekilde farklı alanlara uyguladığı zamlarla orantılı olarak büyüdü ve halkın bütçesini sarsacak seviyeye ulaştı. Rusya ile yaşanan doğalgaz krizinden sonra pek çok arayışı giren Erivan, İran’la enerji takası yoluyla elektrik verip doğalgaz almayı planladı fakat Rusya’nın buna olumlu yaklaşmayacağı düşüncesiyle farklı alternatifler oluşturmaya çalıştı. Halk doğalgaza uygulanacağı söylenen yüzde 60’lık zammın şokunu atlatamadan, elektriğe yönelik yüzde 30’luk zam duyurusuyla iyice gerildi. Ermeni Ulusal Hareketi ve Miras Partisi gibi pek çok muhalif cephe sokaklara inerek halkın ihtiyaçlarının Rus menfaatlerinden daha önemli olduğunu vurguladı. Halk hükümeti protesto etmek için sokağa indiğinde ise yetkililer beklemedikleri bu tepki karşısında geri adım attı. Enerjiye ufak miktarda kademeli olarak zam yapılacağı ve halkın hükümet yardımlarından faydalanacağı belirtilerek ortam yumuşatıldı.

Ülkenin enerji ihtiyacını karşılamak için arayışını sürdüren hükümet içine düştüğü darboğazdan kurtulmak için yine de çeşitli alanlarda zam uygulamasına gitti. Doğalgaz ve elektrik protestolarının ardından bu defa, Karabağ savaşçıları meydanları doldurmaya başladı. Yaşam şartlarının kötü olduğunu ve hükümetin kendileriyle ilgilenmediğini belirten protestocular, Karabağ kökenli olan Ermenistan yöneticilerini vatana ihanetle suçladı. Eylemcilerden Haçatur Haçaturyan bir zamanlar aynı cephede beraber savaştıkları ülke yöneticilerinin kendilerini unuttuğunu ve Karabağ’ı kendi menfaatleri için sanal bir gündem maddesi haline getirdiğini söyledi. Savaş döneminde albay olarak görev yapan Volodya Avetisyan ise diğer savaş katılımcısı olan binlerce insanın gerekirse bu yönetime karşı mücadele edeceğini ifade ederek sürekli eylem planına geçeceklerini duyurdu.

Gündem artık kabiliyetsiz yönetimin başarısız ülke idaresine yoğunlaştığı ve ülkenin gerçek sorunlarına yöneldiği sırada toplu taşıma ücretlerine yönelik zam duyurusu ortamın iyice gerilmesine sebep oldu. Otobüs ücretlerinin 50 dramdan 100 drama, minibüs ücretlerinin ise 100 dramdan 150 drama yükseltileceğini duyuran Erivan Belediyesi bu kararın, toplu taşıma hizmetlerine kalite getirilmesi için alındığını belirtti. Doğalgazla başlayan zam silsilesi artık hayatın her alanında etkisini gösteriyordu. Kararın duyurulmasından kısa bir süre sonra sosyal medya üzerinden örgütlenen binlerce insan, belediyenin geri adım atması için harekete geçti. Yeni ücreti tanımadıklarını açıklayan Erivan halkı toplu taşıma araçlarına binmeyeceklerini belirterek meydanlarda protesto gösterileri düzenledi. “150 Dram Ödemiyoruz” adıyla başlatılan hareket kısa zamanda binlerce taraftara ulaştı. Yedi gün süren eylemler sonucunda Ermenistan’da ilk defa sivil bir hareket, belediyenin zam kararını askıya almasını sağlayarak başarı elde etti. Bu süreç içerisinde “Ücretsiz Araç” adıyla başlatılan bir başka hareket de, yine ülkede yaşanan bir ilki temsil ediyordu. Taksi sürücüleri ve özel araç sahipleri, toplu taşıma araçlarına binmeyen halkı ücretsiz olarak istedikleri yere götürerek yetkililerin zam kararını protesto etti.  

Oligarşinin ilk defa sorgulandığı ve halkın haksız kazanç elde eden bürokratların cezalandırılmasını istediği “150 Dram” protestolarında ilginç bir durum da ortaya çıktı. Protestolar süresince, Erivan Belediyesi Ulaştırma Dairesi Başkanı Henrik Navasardyan’ın bir otobüs hattına ve meclisteki bazı isimlerin de özel otobüs ve taksi hatlarına sahip olduğu eylemciler tarafından gün yüzüne çıkarıldı. Dyako-Art adıyla faaliyet gösteren şirketi 22 yaşındaki oğlu Andranik üzerine yapan Navasardyan’ın, şirketin sorumluluğunu ise akrabası olan Artak Navasardyan’a verdiği belirlendi. Navasardyan gibi pek çok bürokratın ülkede inanılmaz yatırımlara sahip olduğunu belirten medya organları, bu durumun bir nebze kabul edilebilir olduğunu ancak Navasardyan ve diğer elitlerin toplu taşıma ücretlerine yapılan zam konusunda ısrarcı olmasının halk tarafından hazmedilemeyeceği vurgulandı. Bu aile şirketine ek olarak, diğer oğul Davit Navasardyan’ın ise toplu taşıma araçlarına reklam hizmeti veren Motion Time adlı şirketin sahibi olduğunun ortaya çıkması skandal olarak nitelendirildi. Şu anda ise halkın üzerinden geçinen oligarkların istifası için protesto eylemleri devam ediyor.

Başta Başbakan Tigran Sarkisyan olmak üzere pek çok bakan ve belediye başkanının istifasını isteyen halk, kendilerini ekonomik darboğazda tutan yöneticilerin görevlerini başarısızlıkla sürdürmeleri halinde farklı açılımlar yapabilir. Özellikle hali hazırda devam eden enerji krizi önümüzdeki kışa kadar çözülemediği takdirde Ermenistan’da çok daha farklı eylemlerin gerçekleşeceğini tahmin etmek zor değildir. Bu durumda, yolsuzluklar yoluyla servet üzerine servet edinen başta Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan olmak üzere yönetim kademesinin nasıl bir tavır sergileyeceği de merak konusu.

Mehmet Fatih ÖZTARSU

You can leave a response, or trackback from your own site.

Leave a Reply

Powered by WordPress | Designed by: Free Web Space | Thanks to Best CD Rates, Boat Insurance and software download