Ermenistan’da Yaşayan Araştırmacı Türk

Kendisini idealist olarak nitelendiren Türk araştırmacı Mehmet Fatih Öztarsu Kafkasya’da yaşıyor. Kendisinin ilk durağı Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ydü. “Kardeş ülke” olarak adlandırdığı ülkede Qafqaz Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler okudu. Eğitiminden sonra, yaptığı araştırmalar Öztarsu’yu önce Gürcistan’a oradan da Ermenistan’a yönlendirdi.Birkaç ay evvel Erivan’a taşındıktan sonra Öztarsu, Erivan Devlet Üniversitesi’ndeki bir dostu vasıtasıyla Doğu Ermenice’yi öğrenmeye ve ülkenin prestijli gazetelerinden Aravot Gazetesi’nde yazarlık yapmaya başladı. Doğu Ermenice bugün Ermenistan ve İran’da konuşulan dialekte verilen isim. Kısmi yapısıyla Türkiye ve diaspora Ermenileri’nin konuştuğu Batı Ermenice’yle farklılık göstermekte.

 

1915 olayları ve Karabağ sorunuyla ilgili olarak Öztarsu, Ermenistan’daki genel algıyı paylaşmıyor. Kendisine göre Türkiye ve Ermenistan sınırlarının kapatılmasından şu ana dek iki taraf da yarar görmedi.

 

Türkiye Ermenistan’la olan sınırlarını 1993 yılında Azerbaycan’la olan yakın ilişkileri ve Karabağ sorunundan dolayı kapatmıştı. Kafkasya’da en fazla öneme sahip olan bu sorun, Ermenistan’ın Azerbaycan’a ait bölgeleri işgal etmesiyle 1994 sonuna kadar savaş halini sürdürmüştü.

 

Doğu Ermenice’yi Öğrenmek

 

Öztarsu Azerbaycan ve Ermenistan’la ilgili tecrübelerini Hürriyet Daily News and Economic Review gazetesi ile paylaştı. Düşünceleri Azerbaycan Azadlık Radyosu ve Fransız Nouvelles d’Armenie MagazineDergisi’nde de eş zamanlı olarak yayınlandı.

 

Uluslararası ilişkilerle ilgilenen bir Türk’ün neden Bakü’den sonra Ermenistan’ı tercih ettiğini sorduğumuzda Öztarsu, Ermenistan’ı bilmenin ve Ermenice’yi öğrenmenin Türkiye için çok önemli olduğunu vurguladı. “Ermenice Türkiye için önemli bir mesele. Ermenice’yi bilmeyen diplomatları, gazetecileri ve araştırmacıları olan Türkiye’nin Ermenistan’ı anlaması ve bu yönde etkin politikalar üretmesi imkansızdır.” diyen Öztarsu, tercih sebebini de şöyle açıklıyor : “Benim yaklaşımlarıma ek olarak, Ermenice öğrenmem konusunda Ankara ve Bakü’deki çalışma arkadaşlarımdan da destek aldım.”

 

Öztarsu Ermenistan’a gerçekleştirdiği ilk ziyarette pek çok sorunla karşılaşacağını düşünmüş ancak ziyareti esnasında hiçbir sorun yaşamamakla birlikte, kendisine misafirperverce davranılmış.

 

İstanbul veya diasporanın konuştuğu Batı Ermenice yerine neden Ermenistan ve İran’da konuşulan Doğu Ermenice’yi öğrenmek istediğini sorduğumuzda Öztarsu, Kafkasya çalışan bir uzmanın doğrudan Ermenistan’a hitap etmesi, bu ülkeyi anlaması gerektiğini söylüyor. “Eğer ben Fransa veya ABD’de Batı Ermenice’yi öğrenseydim, bizim komşumuz olan, yanıbaşımızdaki Ermenistan’ı anlama konusunda sorunlar yaşardım. Mesela, diasporadan Ermenistan’a giden ve Batı Ermenice bilen uzmanlar Ermenice yerine İngilizce demeç vermeyi tercih ediyorlar. Çünkü ortada bir diyalog sorunu var. Ben bir Kafkasya uzmanı olarak mutlaka Ermenistan’a yönelmeli ve bu ülkeyi anlayacak çalışmalarda bulunmalıyım.”

 

“Türkiye sorunlara kayıtsız kalamaz”

 

“Ermenistan’daki milliyetçi veya buna yakın düşüncedeki insanlar düşünüyor ki, Türkler bir sabah uyandılar ve bütün Ermenileri yok ettiler. Gerçekten 1915’te ne odluğunu bilen insan sayısı az. Bu meselenin öncesi ve sonrasını anlatan kimse yok. Biz bu sorunu aşmaya çalışıyoruz, diyoruz ki bu bir günlük mesele değildir. Bu mesele Rusya ve İngiltere’nin oluşturduğu bir sorundur.”

 

Ermenistan dış politikasında Türkiye’ye yönelik agresif yaklaşımların ve Karabağ sorununun en çok İran’a yaradığını belirten Öztarsu İran’ın ülkedeki etkisini şu şekilde açıklıyor : “İran kapalı sınırlardan en fazla fayda gören ülke. Ermenistan’da ciddi bir ticari ağ örülmüş. Hatta ülkedeki tarihi Türk camisine dahi sahip çıkıyorlar.”

 

Karabağ sorunuyla ilgili düşüncelerini de paylaşan Öztarsu, Karabağ’ın yakın tarihinin öğrenilmesi gerektiğini belirtiyor : “Karabağ Ermenistan tarafından işgal edilmiş bir bölge. Biz kesinlikle, vaktiyle Azerbaycan’a bağlı özerk bir yönetim olan ve Ermenistan yönetiminin işgaline uğrayan bu bölgeyi basit bir toprak kavgası olarak yorumlayamayız. Buna ek olarak Azerbaycan’ın işgal edilen harici bölgeleri de bulunuyor. 1 milyon civarında Azeri sürgün hayatı yaşadı. Bu insanlar böyle şartlarda yaşarken Türkiye bu soruna asla duyarsız kalamaz.”

 

AGİT Eleştirileri

 

Öztarsu 1992 yılında Karabağ meselesinin çözümü için kurulan ve eşbaşkanları ABD, Rusya ve Fransa olan AGİT – Minsk Grubu’nun Karabağ sorununun halledilmesinde herhangi bir rol oynamayacağını ve iki ülkenin bu sorunu kendi aralarında çözmesinin makul olduğunu vurguluyor : “Minsk Grubu’nun sayısız buluşmaları ve Türkiye’nin aktörlüğünü engelleyici faaliyetleri sorunu çözmedi. İpler Ermenistan’ın elinde olmasa dahi, Ermenistan bu meseleyle ilgili gerçekçi yaklaşımlara sahip olmalı.”

 

2008 yılında Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Erivan’a Türk ve Ermeni futbol milli takımlarının maçını izlemek için gitmişti. Futbol diplomasisi olarak adlandırılan bu ziyaret ikili ilişkilerin geliştirilmesini hedefliyordu. İlerleyen zamanda ilişkilerin normalleşmesi için oluşturulan protokoller ise askıya alınmıştı.

 

“Kendi sorunumuzu kendimiz çözmeliyiz” görüşünü savunan Öztarsu, 1915’i kullanmak yerine Ankara ve Erivan arasında diyalog hattı oluşturulmalıdır” diyor.

Mehmet Fatih Öztarsu’nun Kafkasya çalışmalarına Haber7 ve http://www.fatihoztarsu.com sitesinden ulaşabilirsiniz.

HABER7 -http://www.haber7.com/haber/20110406/Ermenistanda-yasayan-arastirmaci-Turk.php

You can leave a response, or trackback from your own site.

Leave a Reply

Powered by WordPress | Designed by: Free Web Space | Thanks to Best CD Rates, Boat Insurance and software download