Ermenistan’da Devrim Alarmı

Erivan’da 5 Kasım’da muhalif ve aşırı milliyetçi Tseğakron Partisi lideri Shant Harutyunyan’ın girişimiyle devrim yürüyüşü gerçekleştirildi. Ermenistan’ın Rusya kontrolünden ve Sarkisyan zorbalığından kurtulması temasındaki yürüyüş büyük tartışmalara sebep oldu.

Cumhurbaşkanlığı sarayına molotof kokteyli ile giden Guy Fawkes maskeli yüze yakın yürüyüşçü polis engeliyle karşılaştı. Çıkan olaylarda tutuklanan 37 kişi serbest bırakılırken Harutyunyan ile birlikte gözaltında tutulan Avetis Avetisyan, Liparit Petrosyan, Armen Hovhannisyan, Vardan Vardanyan, Misak Arakelyan, Abert Margaryan, Anushavan Grigoryan ve Mkrtich Hovhannisyan hakkındaki işlemler devam ediyor.

Gösteriler boyunca uyguladığı şiddet dolayısıyla eleştirilen polis şefi Vladimir Gasparyan ile ilgili tartışmalar devam ederken Karabağ Komitesi de 8 Kasım’da Özgürlük Meydanı’nda toplandı. Harutyunyan’ın yürüyüşünü desteklediklerini belirten komite üyesi Aşot Manuçaryan gençliğin ciddiye alınması gerektiğini belirtti. Harutyunyan’ın Rusya karşıtı duruşunu tasvip etmediğini ifade eden Manuçaryan, Rusya’nın dost ülke olarak kalmasıyla da Ermenistan’ın kendi iç sistemini değiştirebileceğini dile getirdi.

Olaylar sırasında göstericiler arasında olduğu iddia edilen eski meclis üyesi Nemets lakaplı Ruben Hayrapetyan ve milletvekili-işadamı Lfik lakaplı Samvel Aleksanyan ile ilgili tartışmalar akıllarda soru işareti bıraktı. Adı geçen ikilinin Shant Harutyunyan’ın aktif olduğu 1 Mart 2008 olaylarında da göstericiler arasında olduğu biliniyordu. Bu da, gösterilerin Sarkisyan tarafından organize edilmiş olabileceği yönündeki söylemleri güçlendiriyor.

Harutyunyan ve diğer göstericilere yönelik polis baskısı tartışılırken, göstericilere destek veren çeşitli muhalif gruplar ard arda yaptıkları açıklamayla Sarkisyan yönetimini sert dille eleştirmekteler. Miras Partisi’nden Aleksander Arzumanyan polisin tavrını kesinlikle onaylamadığını ve kanun çerçevesinde herkesin protesto hakkına sahip olduğunu dile getirdi. 2008 olaylarının da barışçıl başladığını ancak polis zoruyla şiddete dönüştüğünü belirten Arzumanyan, Shant Harutyunyan’ın kendisine has bir tarzı olduğunu ve bunu kabul etmeleri gerektiğini ifade etti.

Yapılan açıklamalar arasında en ilginci ise Cumhuriyetçi Parti’den Hayk Babukhanyan’dan geldi. Babukhanyan, olaylara Batı destekli kuruluşların sebep olduğunu ve ülkedeki istikrarı bozmak istediklerini söylerken, bu kuruluşların adını açıklamayacağını ifade etti. Batı karşıtı ve Rusyacı tutumuyla bilinen Babukhanyan geçtiğimiz aylarda Ermenistan’ın Avrupa Birliği sürecinden büyük zararla çıkacağını dile getirmişti.

Harutyunyan’ın devrim yürüyüşü sıradan bir olay olarak okunmamalı. 2013 yılı boyunca Ermenistan’da gerçekleşen büyük protesto gösterilerini bir silsile olarak ele aldığımızda, karşımıza çıkan tablo ülkenin gidişatı hakkında çeşitli ipuçları sunmaktadır. Miras Partisi lideri Raffi Hovhannisyan’ın Ocak 2013’te cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde başlattığı gösteriler Mayıs ayında Rusya’nın sebep olduğu enerji krizi dolayısıyla yön değiştirmiş ve yaz aylarında ulaşıma yapılan zam ile birlikte ülkedeki oligarşiye karşı bir eleştirel temaya dönüşmüştü. Gümrük Birliği konusunda Erivan’ı baskı altına alan Moskova’nın Eylül 2013’te Ermenistan’ı teslim alması ile Sarkisyan yönetimi muhtemel bir devrim tehlikesini bertaraf etmişti. Çünkü ülkede yaşanan enerji krizi kış mevsimine doğru bir devrime sebep olabilecekken, Rusya karşısında daha fazla direnmemeyi tercih eden Erivan yönetimi günü kurtarmıştı.

Rusya’yla olan her türlü iyi ilişkiye rağmen enerji konusunda yetersizlik yaşayan ve 2 Kasım tarihinde İran’dan alınan elektriğin kesintiye uğramasıyla büyük eleştirilere hedef olan Erivan yönetimi içinde bulunduğu sıkışmışlıktan kurtulmanın nihai çaresi olarak yine Rusya’yı görmektedir. Rusya lideri Vladimir Putin’in 2 Aralık’ta Erivan’a yapacağı ziyaretle hem ülke istikrarı hem de Dağlık Karabağ konusunda ilerleme uman yönetim aylardır kendisine karşı yapılan gösterilere de cevap vermeyi beklemektedir. Buna ek olarak, son zamanlarda gerçekleştirilen protestolarda Rusya’nın hedef alınması ve iktidar-muhalefet çevrelerinin yaptıkları açıklamalarda Rusya’yı önemli müttefik olarak adlandırması kafalarda soru işareti bırakmaktadır. Ayrıca 2013 boyunca iktidar karşıtı on binlerce kişiyi sokaklara döken Raffi Hovhannisyan ve Levon Ter Petrosyan grubunun Kasım protestolarının oluşturduğu karmaşık ortamı değerlendirmemeleri de ayrı bir çelişki oluşturuyor.

Protestolar ve Rusya’nın konumu ile ilgili olarak Lragir’de Naira Hayrumyan’ın 7 Kasım tarihinde yazdığı “Russian Special Troops Will Catch Everyone” başlıklı yorum da, bu gösterilerde Rusya’nın bilinçli hareket edip etmediği yönündeki sorulara cevap aramaktadır.

Akıllardaki sorulara cevap vermek için henüz erken. Hâlihazırda Erivan yönetiminin mevcut durumla ilgili ne tür bir tavır sergileyeceği ve yeni protestoların kimler tarafından hangi amaçla yapılacağını dikkatle takip etmek hem Ermenistan hem de bölgenin gidişatı açısından büyük önem taşımaktadır.

Mehmet Fatih ÖZTARSU - Tiflis Ilia Devlet Üniversitesi

Stratejik Düşünce Dergisi / Aralık 2013

You can leave a response, or trackback from your own site.

Leave a Reply

Powered by WordPress | Designed by: Free Web Space | Thanks to Best CD Rates, Boat Insurance and software download