Bağımsızlık mücadelesindeki Abhazya

Türkiye`nin Kafkasya politikalarında önem vermesi gereken yerlerin başında hiç şüphesiz Abhazya gelmektedir. Yakın zamanlarda vefat eden Abhaz lider Sergey Bagapş’tan sonraki dönemde gerek Abhazya’nın kendi politikaları gerekse Türkiye’nin Abhazya’ya yaklaşımı, üzerinde çokça konuşulması gereken konulardır. Ancak Türk basınında Bagapş’ın ölümüne dair maalesef yeterli yayın oluşturulmamıştır. Kaldı ki, Bagapş sonrası dönem için tahliller yapılsın… Abhazya’daki sorunu anlamak ve mücadeleyi yakından tanımak Türkiye’nin bölgedeki varlığını etkileyecek önemdedir.

Kafkasya bölgesindeki kültürel ve tarihi geçmişiyle etkin bir halk olan Abhazların son asırda giriştiği siyasi mücadeleler bölgeye hakim olan diğer güçlerin etkisiyle çeşitli aksamalara uğramıştır. 1921 yılında Devrimci Komite Abhazya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan etmiştir. Gürcistan ile çeşitli anlaşmalar düzenleyen Abhazya SSC, 1925 yılında ilk anayasayı oluşturmuştur. Sovyetler Birliği’nin iradesi sonucu 1931 yılında Abhazya Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adıyla Gürcistan’ın özerk bir bölgesi haline getirilen Abhazya, ancak Sovyetler’in dağılmasının ardından bağımsızlığını ilan edebilmiştir. 1980’lerin sonunda Abhazya’nın Sovyet yönetiminden eski haklarını talep etmesiyle başlayan hareketlenmeler zaman içinde farklı boyutlar kazanmıştır.

Özerk bölge nüfusunun yarısına yakınını teşkil eden Abhazlar’ın bağımsızlık yönündeki taleplerine karşı Gürcü milliyetçilerin tavrı sert olmuştur. Bu tarihten itibaren Gürcistan merkezî yönetimi ile Abhazya arasında çok önemli sorunlar başlamıştır. Gürcistan Abhazya’nın durumu daha fazla ileri götürmemesini ve hukukî boşluk doğurma amacını güderek 1978 anayasasını iptal etmiş ve Sovyetler Birliği öncesi 1921 anayasasını yürürlüğe koyduğunu açıklamıştır. Buna karşılık Abhazya da özerklik dönemi öncesine ait 1925 anayasasını yürürlüğe koyduğunu açıklamış vekendi kaderini tayin etme hakkını kullanacağını belirtmiştir. Bu alandaki faaliyetler sonucunda sıcak çatışmalara başlayan taraflar sorunun daha farklı şekilde çözüleceği beklentisiyle hareket etmişlerdir. Gürcistan’ın 1992 yılında Abhazya’nın başkenti Suhumi’ye askeri müdahalede bulunmasıyla Abhaz, Çeçen ve Oset gruplar Kafkasya Halkları Konfederasyonu adı altında Gürcü ordusuna karşı savaşmıştır. Çeşitli devletlerin araya girmesiyle oluşturulmaya çalışılan barış görüşmeleri sonuç vermemiştir. Gürcistan tarafından başlatılan savaşta Kafkasya halklarının desteğini alan Abhazlar zafer elde etmiştir. Abhazlar’ın 1993 yılında Suhumi’yi ele geçirdiği bu çatışmalarda üç bine yakın insan hayatını kaybetmiş, büyük oranda Gürcü ise bölgeden göç etmek zorunda kalmıştır.

1994 yılında yeni anayasayı kabul ederek Vladislav Ardzinba başkanlığında yeniden bağımsızlık talebinde bulunan Abhazya, bölgeye hakim olmaya çalışan ve baskıyı sürdüren Gürcü yönetime oldukça büyük zorluklar çıkarmıştır. 1997 yılında ise Abhazya’nın kaderini bağımsızlık yönünde etkileyecek olan Sergey Bagapş başbakan olmuştur. Uzmanlara göre Abhazya’nın bağımsızlığını ilk ilan ettiği tarihte hedeflediği iki yol vardı; ilki Gürcistan haricinde tam bağımsız bir devlet kurulması, ikincisi ise Gürcistan ile beraber federasyon yapılanmasına gidilmesiydi. Bunların Gürcistan tarafından kabul edilmemesiyle farklı yollar denenmiş, özellikle Tiflis’in ağırlığını sürdürme politikasından taviz vermeyecek olan Mihail Saakaşvili’nin yönetime gelmesinden sonra Rusya yanlısı tavırlar sergilenmeye başlanmıştır. Yine aynı dönemlerde Bagapş’ın yönetime gelişiyle ikili ilişkilerde kopuşlar başlamıştır. 2006 yılında Gürcistan tüm bu karşı çıkmalara Abhazya’nın stratejik alanlarından Kodor vadisini ele geçirerek cevap vermiş ancak bu bölgeyi iki sene sonra gerçekleşen savaşta kaybetmiştir. Dönemin en önemli gelişmesi olarak da 2008 yılında yaşanan Güney Osetya savaşından sonra Abhazya’nın bağımsızlığı Rusya tarafından tanınmıştır. Rusya’nın bu girişimi 2009 yılında Venezuela, Nauru ve Nikaragua’nın da Abhazya’nın bağımsızlığını tanıması ile devam etmiştir. Abhazya mücadelelerinde önemli bir konumu olan ve geçtiğimiz Nisan ayında Türkiye’yi ziyaret eden Sergey Bagapş’ın vefatı ile Abhazya’nın yeni dönemde hangi politik adımlar atacağı ise merak konusudur.

Mehmet Fatih ÖZTARSU – Dünyaya Yeni Söz Gazetesi
http://www.dunyayayenisoz.com/Yazar/Makale/Bagimsizlik-mucadelesindeki-Abhazya.html

You can leave a response, or trackback from your own site.

Leave a Reply

Powered by WordPress | Designed by: Free Web Space | Thanks to Best CD Rates, Boat Insurance and software download