24 Nisan’ın Tehlike Çanları Kimin İçin Çalıyor?

Geçtiğimiz yıldan beri zaman zaman dünya gündemini de meşgul eden Ermeni meselesiyle ilgili gelişmelerde Türkiye yine mevcut pozisyonunu koruyabilmiş ve 24 Nisan sendromu bu yıl için de geçiştirilebilecek bir duruma gelmiştir. Fakat meselenin diğer yüzü bize farklı bir gerçeği de sunmaktadır. Kaybeden taraf gibi görünen Ermeniler için daha farklı stratejilerin izlendiği ve artık tahammülün kalmadığı bir süreç de başlamıştır.

Diaspora son dönemde bu meselenin kontrolden çıkmasını engellemek adına her türlü yolun denenmesi için çalışmalarını sürdürmektedir. Bulundukları ülkelerde Türkiye aleyhtarı çalışmaları artırmak ve Türkiye’nin hassas olduğu iç ve dış politika konularını derinlemesine irdeleyip dünya kamuoyuna sunmak gibi çeşitli faaliyetlerle yoluna devam eden diaspora için herhangi bir tahammül sınırı da bulunmamaktadır. Türkiye’nin şu ana dek diaspora ile diyalog kurma yolundaki çabaları da karşı tarafça kabul görmemiştir.

Türkiye ile kriz yaşamayı dahi göze alan Fransa, Ermeni meselesiyle ilgili son düzenlemelerle tabiri caizse, Ermenilerin oyunu alabilmek için kendi ayağına kurşun sıktı. Sonuçta yine arzulanan etki oluşturulamadı. Kısa süreli olarak yaşanan krizin ardından Ermenistan da, diasporanın yükselen telkinleriyle, Fransa’nın yeterli girişimde bulunmadığını söyleyerek lobi faaliyetlerine daha fazla eğileceklerini bildirdi. Bu bir çeşit soğuk savaş halini almış durumda. “Fransa olmazsa, ABD olur” diyen Ermenistan’ın Türkiye ile ilişkileri zaten dondurulmuş vaziyette. Bu konuda ne bir ilerleme ne de gerileme söz konusudur. Sadece meclis ve cumhurbaşkanlığı seçimleri döneminde bu konular siyasi argüman olarak kullanılıp, Türkiye karşıtlığı iç siyasette de propaganda aracı olarak dile getiriliyor. Tabii Ermenistan’da da bu gelişmeler sürekli takip ediliyor ve kendileri için atılan adımlardan gurur duyduklarını belirtiyorlar. Geçtiğimiz günlerde Fransa’daki bir kitap fuarında Türk standlarını basan Ermeni grupların bu saldırısı Ermenistan’da kahramanlık olarak adlandırıldı. Aynı şekilde, Lübnan’da Türk siyasetçilere saldıran Ermeniler için de aynı yaklaşım gösterilmişti. Bu yaklaşım soğuk savaş dünyasında Türk diplomatlarını öldürerek “dava için her şey mübah” anlayışını sürdüren ASALA zihniyetinden beslenmektedir.

Fakat reelpolitik ayrı bir konudur ve maalesef Ermenistan ve diaspora bunu görmezden geliyor. Sonuçta reelpolitik kazanıyor ve kendilerinin aceleci ve hesapsız yaklaşımları yine kendilerine zarar veriyor. Bugün Türk aleyhtarı Ermenilerin kendilerini en rahat hissettikleri ülke Fransa’dır. Artık Fransa’nın bu konuda atacağı adımlardan bahsetmesi de Türkiye-Fransa ilişkilerine zarar verir, ilerisi yoktur. Nitekim Türkiye bu konudaki kararlılığını ortaya koymuştur. Sağduyulu Fransız siyasetçiler de Ermenilerin düşünce özgürlüğünü engelleyen bu isteklerinin son derece mantıksız olduğunu, Fransa’nın daha önemli meselelerle ilgilenmesi gerektiğini belirtmişti. Ayrıca araştırmak gerekir ki: sağcılığın yükselmeye başladığı ve azınlıkların sürekli baskıya tabi tutulduğu Fransa’da neden Ermenilere yönelik farklı tutum sergileniyor? Bu tamamen diasporanın etkin çalışmalarının sonucudur. Buna karşı Türkiye’nin de ciddi çalışmalara girmesi gerekir. Yoksa bu soğuk savaş daha uzun yıllar enerji kaybına yol açacaktır. Diaspora ile diyalog kurmamız mümkün değil, çünkü diaspora çatışmadan beslenir. Fakat Ermenistan daha mantıklı adımlarla diyalogun önünü açabilir.

Ermenistan’ın Sorunlu Dış Siyaseti ve 1915 Çıkmazı

Dış siyasetindeki hatalar Ermenistan tarafında sıkça tartışılır. Ancak tartışan kişiler sürekli olarak aynı söylemlerde bulundukları için farklı düşünceler oluşturamıyorlar. Bu da, inandırıcılıklarının kaybedilmesini sağlıyor. Ermenistan belirtiyor ki, “Türkiye Karabağ meselesine karışmasın. Eğer böyle yaparsa, biz de ilişkileri geliştirmeye hazırız.” Fakat burada sorgulanmayan durum, bu meseleden en fazla kazanç sağlayacak tarafın ekonomisi zayıf olan Ermenistan olacağıdır. Ermenistan dış siyasetinin sahip olduğu çelişkiler büyük oranla dışa bağımlılıktan kaynaklanıyor. Çünkü dış siyasetin programlanması en baştan hatalarla doludur. 1918’de kurulan ilk cumhuriyet döneminde de aynı sorunları görüyoruz. O tarihte bağımsızlığı kendi eliyle oluşturmamış olan ve Azerbaycan’la savaş halinde olan Ermenistan, buna bir de Türkiye ve Gürcistan’ı eklemişti. “Tarihi Ermeni topraklarını kurtarma” söylemiyle bir dış politika oluşturulmuş ve Gürcistan’ın güney topraklarını ele geçirmeye çalışmıştı. Bugün de aynı mantık sürdürüldüğü için tüm komşularla geçimsiz bir siyaset izlenmekte. Bu siyasetin temel taşını da Türkiye’yi 1915 konusunda mahkum etmek oluşturuyor. Sürekli ezilen bir ülke görüntüsü veriliyor ve çatışarak çözüm oluşturmaya çalışılıyor. Bundan zarar gören taraf yine Ermenistan oluyor.

Türkiye son yıllarda Ermenistan’a barış elini uzatarak en doğru adımı atmıştır. Çünkü dünya kamuoyunda var olan “baskıcı ve ambargocu Türkiye” anlayışı böylelikle silinmiştir. Türkiye barışın doğru diplomasiyle sağlanacağına inanıyor ve bölgesel bir huzurun sağlanması için Karabağ meselesiyle de yakından ilgileniyor. Bir yandan Ermenistan’a el uzatıp, öte yandan Azerbaycan’ı dışlamak hem Türkiye’nin bölgesel güç olma hem de Azerbaycan’la stratejik ortak olma iddialarını çürütürdü. Bugünkü durumda Türkiye Karabağ gibi önemli bir meselenin çözümünü şart koşarak barışın sağlanacağını söylüyor. Bu da Ermenistan’ın acilen kabul etmesi gereken bir konu. Tabii Ermenistan kendi iradesiyle ne kadar hareket edebiliyor? Bu da ayrı bir soru. Bu yıl da 24 Nisan’da aynı konumu koruyacak olan Türkiye’nin, Ermenistan’ın seçim sürecini de yakından izlemesi yararlı olacaktır. Bu yılki 24 Nisan’ın Türkiye, Ermenistan ve diaspora destekçileri için tüm safların netleşeceği ve yeni stratejilerin belirleneceği bir dönem olacağı da son derece açıktır. Çünkü 2015’e çok az kaldı. Unutulmamalıdır ki; 2015 yılı bu tartışmaların nihayete varacağı değil, asıl büyük propaganda savaşlarının başlayacağı yıl olacaktır.

Mehmet Fatih ÖZTARSU

You can leave a response, or trackback from your own site.

Leave a Reply

Powered by WordPress | Designed by: Free Web Space | Thanks to Best CD Rates, Boat Insurance and software download